15 Ekim 2012 Pazartesi

Aklıma geldi de...

Jehan dinlerken balkonda aklıma babam geldi. daha doğrusu canım rakı istedi ama bi kaçgündür üstüste içtiğim için vazgeçtim. Babamla rakı içtiğimiz zamanlar geldi tutundu kafama. Bizde öyle olucakmıyız acaba dedim. Aynı masada sen ben bilmem kaç yıl geçmiş. Biliyorum çok erken ama geliyo böyle şeyler aklıma napıyım.

Sonra bu yazdıklarıma devam ederde başlarına sanal alemde bişey gelmezse, senin okuduğunu düşüdüm. Umarım okumayı yazmayı seversin. Annen bu konularda biraz tembel. Bo konularda bana çekmeni isterim. geri kalan herseyde annene benzeyebilirsin. Neyse. O kadar zaman kalırda elıne gecerse bu adres. Girip okursan bunları ne düşünürsün kimbilir. Seni öğrendiğimiz günden beri yazıyorum fırsat buldukça. Neler neler birikecek kimbilir yıllarca...

Bugun Yaşar Kemalin bir öyküsünü okudum. Büyük adam sende tanıyacaksın eminim ve çok seveceksin benim gibi. Sarı Sıcak öykünün adı. Köyde babasının zoru ile tarlada çalışan zayıfmı zayıf bir çocuğun hikayesi. Anne korumak için elinden geleni yapsada baba zorla yolluyor. hayatı öğrenmesi için. Zoru kolayı ayırt etmesi için. Ve çocuk kazanıyo öykünün sonunda. Azimle güneşin altında günü bitiriyo ve parasını alıp annesine götürüyo...

Bunu sana şimdi niye anlattım biliyomusun? Bu öyküyü tuvalette okudum. Aklıma sen geldin. Dedim ki doğduktan sonra onada okuyacaksın böyle hikayeler öyküler hazır ol. Ve başladım sesli bi şekilde bu öyküyü okumaya. Yazarken aklıma gelince çok güldüm. bakalım neler gelecek daha başımıza...

Not: Bu arada annen telefonla tuvalete girdim sanmış ve benı aramıs cep telefonumdan gıcıklıgına. Bı oyun var telefonumda emınım sana kadar kalacak ayakta Angry Bird kızgın kus adı. Sapanla kusları atıp domuzları vuruyosun.. Keyıflı bı oyun beraber oynarız canım benım...

Özlemle seni düşünüyorum ve bekliyorum canımıniçi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder