24 Ekim 2012 Çarşamba

üçay3gün...

Üç aylık oldun. İki gün önce gördük seni. Doktor kontrollerini yaptı gayet sağlıklı bir bebeksin. Arife akşamında yazıyorum san. Yarın bayram. Dün babannene söyledik çok sevindi çok mutlu oldu. Ama kafası biraz pamukla ilgili karışık. Köpekleri biraz hasta. Umarım sen doğmadan bişey olmazda tanışırsınız. Huysu ama iyidir.

Annenin karnındayken seni gösteren cihaz arıza yaptı ve son resimlerini alamadık. Annenin telefonu ile resim çektik. Koca kafalı bişeysin. Boyle devam edersen bu demek oluyorki baba benzeyecek kafan. Ellerinin ayaklarının haraket ettiğini gördüm. Bu çok güzel. Ne zamandan itibaren bizi duyacaksın çok merak ediyorum. Sen annenin karnında bizi duymaya bağladığından ıtıbaren senınle konusmaya baslıyacam. Sana sarkılar dınletecem. Kocaman ve zor bır dunya senı beklıyor. Tek ıstedığim sağlıklı olman ve senı bu hayata hazırlama cabası benımkısı. Guclu olmalısın bu cırkın canavar karsısında. Elımden gelenı yapıcam bunun ıcın sana sımdıden kocaman söz..

Annen su anda televızyonda dızı izliyor. Sen dogup buyuyene kadar buyuk ıhtımalle aynı dızı devam eder ve yetısırsın hıc merak etme :). Azonce annen meyve yedı bı tabak. Yedın mı sende lop lop... Senı cok sevıyoruz dıkkat et kendıne yavrum...

22 Ekim 2012 Pazartesi

Derdimin Dermanı..

Selam yine ben baban...

Ben kıbrıs çıkartması sırasında rumların turk koylulerı gıcık etmek için çaldıkları bi şarkının hikayesini öğrenip onun üzerine bir hikaye yazmaya çalışırken (büyüyünce okursun yada anlatırım sanada merak etme) annende akşam yemeği akrabalara bayram hediyesi kısmına kafayı yorarken uyuşmuyoruz, akıllarımız denk gelmiyor diye bana kızıp surat yapıyor. Ne yapıcam yada ne yapıcaz biz bu annenle....

Neyse durumlar nasıl bakalım. Yarın doktora gıdecez. İnsallah içeride bir sıkıntı yoktur canımıniçi. Son halını gosterıcez doktora. Haa bu arada yenı fotograını cekıcekler azcık toparlan guzel poz ver emi.

Bayramda azcık seni yorucaz haberın olsun. Bursaya gıdecez annenın aılesı ıle bayramlasmaya. Bızımkılere gıtmıyecez canım. Annen yorulsun ıstemıyorum pek. Bayramdan sonra babannenı dedenı gormeye gıdecez. Yarın doktordan sonra bızımkılere senı soylemeyı dusunuyoruz. Sımdılık bu kadar. Kendıne dıkkat et annenle pek ugrasma yoruluyo bu aralar oldumu mıgdesını bulandırma. Öprüm....

19 Ekim 2012 Cuma

Sohbet 1

Tamam tamam söylenme hemen. Biliyorum hegün yazacam sana dedim ama biraz iş güc vardı koşturmaktan yazamadım. Evlilik yıldönümü kutlamamız çok güzel geçti. Oturduk konuştuk yedik içtik. Senden bahsettik. Anneni çok seviyorum ben. Ama acayip değiştirdin annenin huyunu suyunu. Hersey sertleşti keskinleşti.

Size nazar boncuğu aldım. Nazar değmesin ikinizinde güzelliğine. Şimdilik bu kadar daha sonra uzun uzun yazarım. Öptüm...

15 Ekim 2012 Pazartesi

Tam 2 yıldır evliyiz...

Bugun ıkıncı yılımızı doldurduk. Diceksinki 2 sene olmuş ben neden yenı gelıyorum aranıza. Haklısın ama şimdiymiş zamanın. Aksama anneni adaya götürmeyi düşünüyorum. Başbaşa sahilde yemek yeriz. Bıde yarın işten erken cıkıp annene nazar boncuklu bı kolye almayı dusunuyorum. İkinizede nazar değmesin diye.

Su anda annen uyuyo. Sen ne yapıyosun kımbılır. Ansamları sana muzık dınletmek ıstıyroum. Bı suru sarkı ındırdım topladım. Ama nasıl yapıcam bılmıyorum. Bu konularda annenle bır turlu anlasamıyoruz. O erkenden yatıyo. Bende bazen ona ayak uyduruyorum. Sonra gun gelıyo kendı kendıme kızıyorum. Erkenden uyuyorum ıstemedıgım seylerı ızlıyorum dıye. Aslıba bakarsan bugun bıraz kavga ettık (Ufak) annen gıttı yattı. bılıyorum su anda uyumuyo benı beklıyo. ama bız bırlıkteyız bı butunuz tamam ama kendı basımızada bır bıreyız ve herseyı beraber yapmak zorunda degılız. Bunuda zamanla cozucez bılıyorum.

yeter bu akdar dert yanmak sana. Sen anlat bakalım dıcemde ne anlatacan. Guruk guruk duruyon orada. Kulaklarının olustugunu bılıyorum. Bızı duyuyosun. Saba dokunuslarımızı hıssedıyorun bılıyorum. Zaman cabucak gecsın ve kavusalım bırbırımıze.

ıyı geceler canım....

Aklıma geldi de...

Jehan dinlerken balkonda aklıma babam geldi. daha doğrusu canım rakı istedi ama bi kaçgündür üstüste içtiğim için vazgeçtim. Babamla rakı içtiğimiz zamanlar geldi tutundu kafama. Bizde öyle olucakmıyız acaba dedim. Aynı masada sen ben bilmem kaç yıl geçmiş. Biliyorum çok erken ama geliyo böyle şeyler aklıma napıyım.

Sonra bu yazdıklarıma devam ederde başlarına sanal alemde bişey gelmezse, senin okuduğunu düşüdüm. Umarım okumayı yazmayı seversin. Annen bu konularda biraz tembel. Bo konularda bana çekmeni isterim. geri kalan herseyde annene benzeyebilirsin. Neyse. O kadar zaman kalırda elıne gecerse bu adres. Girip okursan bunları ne düşünürsün kimbilir. Seni öğrendiğimiz günden beri yazıyorum fırsat buldukça. Neler neler birikecek kimbilir yıllarca...

Bugun Yaşar Kemalin bir öyküsünü okudum. Büyük adam sende tanıyacaksın eminim ve çok seveceksin benim gibi. Sarı Sıcak öykünün adı. Köyde babasının zoru ile tarlada çalışan zayıfmı zayıf bir çocuğun hikayesi. Anne korumak için elinden geleni yapsada baba zorla yolluyor. hayatı öğrenmesi için. Zoru kolayı ayırt etmesi için. Ve çocuk kazanıyo öykünün sonunda. Azimle güneşin altında günü bitiriyo ve parasını alıp annesine götürüyo...

Bunu sana şimdi niye anlattım biliyomusun? Bu öyküyü tuvalette okudum. Aklıma sen geldin. Dedim ki doğduktan sonra onada okuyacaksın böyle hikayeler öyküler hazır ol. Ve başladım sesli bi şekilde bu öyküyü okumaya. Yazarken aklıma gelince çok güldüm. bakalım neler gelecek daha başımıza...

Not: Bu arada annen telefonla tuvalete girdim sanmış ve benı aramıs cep telefonumdan gıcıklıgına. Bı oyun var telefonumda emınım sana kadar kalacak ayakta Angry Bird kızgın kus adı. Sapanla kusları atıp domuzları vuruyosun.. Keyıflı bı oyun beraber oynarız canım benım...

Özlemle seni düşünüyorum ve bekliyorum canımıniçi...

Beklemek...

Daha o kadar çok zaman varki... Yolun başındayız...
Boyun neredeyse iki fasulye kadar. Çok merak ediyorum son halini. Bayramdan önce seni görücez.
İyisin demi bebeğim. Bi sıkıntın sorunun yok demi...

Annen uyudu ( herzamanki gibi) biz Dumanla oturuyoruz. Balkonda keyif yaptık. Ben müzik dinledim dumanda mahallenin martılarına yoklama çekti. Herşey tamam. Bizde az sonra annenin yanına gidip yatıcaz. Biz diyorum çunku dumanda bizimle uyuyor. Yani sen ben annen ve duman hep beraberiz yatakta.

Aramıza katıldığın zamanları konuşuyoruz bazen annenle. Şöyle yaparız böyle yaparız diye. Bunları konuşmak bile çok zevkli. Kimbilir sen doğduktan sonra beraber bunları yaşamak nasıl olucak. Annen düzgün yemek yemiyo bu aralar. Miğdesi çok kötü. Bi kaç hafta idare et olurmu bitanem. Kendine gelir gelmez sana ne yararlı ise onlardan alıcam aksam eve gelirken onlarla beslicem seni.

Bu günlük bu kadar. İyi geceler canım....

10 Ekim 2012 Çarşamba

Daha Ne Kadar Var?

  10. ayında bitti. Doktorun soylediği tahlilleride yaptırdık. Azcık demir eksikliği varmış annende. Onuda vitaminle falan destekleriz artık. Bayramda uzun bir yolculuk yapıcaz hazırmısın? Orada eline ne gelirse sıkı tutun önce babannene dedene sonrada annenneye gidecez. Seni haber vericez. Bayram dönüşünde de artık cinsiyetini öğreniriz. Seni ne diye seveceğimzi bilelim yahu...

  Bu sabah daha tek gözüm açıkken seni sevdim. Umarım hissetmişindir. Sabah işe giderken 2-3 yaşlarında inatçı bir kızla uğraşan bi baba gördüm. Adam ne kadar bıkmış usanmış duruyodu bilemezsin. Kızda elinde süt laylaylom yürüyodu. ne beklioduki baba koca insan gibi yürümesini geç kalmayı erken gitmeyi bilmesinimi. Sana karşı çok anlayışlı olucam ben. Sende inşallah elinden gelen gayreti gösterirsin bize karşı...

  Not: Bu arada kıpırdanmayı artık bıraksan diyorum. Annenin servisi yok artık. Otobüsle gidiyo işyerine. Kalabalık ve havasız zaten arabalar. Bide sen hoplayıp sıplayınca kadının yolculuğu cileye dönüyo. Az daha dikkat. Seni seviyorum. Deli gibi bekliyorummmmm seni.....

8 Ekim 2012 Pazartesi

Seni Sana Anlatmak


  Nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Tahmin de edeceğin gibi ilk defa başımıza böyle bişey geliyor. Tarifi çok kolay olmayan duygular bunlar. Çok çok zaman sonra anne yada baba olduğunda sende anlayacaksın...
  
  Ne zaman ve nerede annenin rahmine yerleştiğini bilmiyorum. Kafayıda yormuyorum açıkcası. Bizimlesin ya artık aman diyorum kendi kendime bundan sorasına yor aklını. Seni ilk nasıl farkettiğimizi anlatayarak başlayacağım bu hikayeye...
  
  Sen annenin rahmine yerleşeli bir buçuk ay olmuş. Tabi biz bundan bi haberiz. İnsan biraz bağırır ,ne bileyim çaldırır kapatır biz ararız, rahim duvarıma tıklatır. İçeride canın o kadar çok sıkılmış, bunalmışşın ki (Kendini fark ettirmede olabilir bu) başlamışşın kıpırdanmaya. Anneni bi kaşıntı tutmuş sorma. Hemen doktora (Irmak Hanım; ondan daha sonra daha detaylı bahsedıcem oda kedici J) gittik daha önceden gidip geldiğimiz için onunla tanışıyoduk zaten.  Anneni muayene etti o saat itibari ilede seninle tanıştık. O siyah beyaz ekranda seni gördüm.12 mm boyundaydın (Nohut kadar yani). Annenle o kadar çok sevindik ki. Irmak Hanım bize senin kalp atışlarını dinletti. Pıtır pıtır o kadar güzeldiki. Aklıma geldikçe gözlerim doluyor. Sonra senin resmini çekti ve bize verdi. Her akşam her sabah bakıyorum sana. Hoşgeldin hayatımıza. Seni o kadar çok seviyoruz ki o kadar özlemle bekliyoruz ki dünyamıza gelmeni. (hatta annen zaman çabuk geçsin diye akşamları erkenden yatıyo). Hadi çabucak geliş büyü ve kollarımıza alalım seni.      
  
  Hoşgeldin bebeğim..